Market ve Perakende Sektörü

e-ticarette iftar bereketi

Yöresel lezzetleri büyük şehirlerdeki tüketiciye ulaştıran e-ticaret siteleri ramazanda ortalama yüzde 200 satış artışı bekliyor.
Büyük şehirde memleket hasreti çekenleri hedefleyen yöresel gıda siteleri ramazanda ihya olacak. Türkiye’nin dört bir yanından sucuk, pastırma, salça, peynir, mantı, baklava gibi yüzlerce yöresel lezzeti yine Türkiye’nin dört bir yanındaki tüketicilere ‘bir tık’la sunan bu e-ticaret siteleri, ramazan ayında siparişlerde yüzde 200 artış bekliyor. Bir başka deyişle ramazan ayı, yazın siparişlerin azaldığı yöresel sipariş sitelerine ilaç gibi gelecek. Yöresel gıda siparişi siteleri arasında en eskisi üç yıl önce Ankara’da kurulan memlekettengelsin.com.
Ramazan ayında diğer 11 aya göre satışların ciddi oranda arttığını belirten sitenin genel müdürü Bahadır Turanlı, ramazanın yaz sıcağına denk gelmesi nedeniyle daha çok zeytin, peynir gibi yöresel kahvaltılıklara talep olduğunu söylüyor.

İkinci grupta hamur işleri ve baklavanın büyük ilgi gördüğünü ifade eden Turanlı’ya göre, bu yıl iftar sofralarında sıcak havalar nedeniyle tatlı yerine daha çok Maraş dondurmasının satışları artacak.
Karnı acıkan tıklayacak
“Ramazanda insanlar aç aç internette gezinirken, canları daha çok bu ürünlerden isteyecek. Bu da satışları arttıracak” diyen Turanlı, bu anlamda Anadolu’nun tüketiciye eşsiz bir kaynak sunduğu görüşünde. Sitede 30’a yakın ilden 300’ün üzerinde ürün olduğunu belirten Turanlı, her ilde kaliteli yerel üretim yapan tedarikçilerle çalıştıklarını söylüyor. Sipariş edilen ürünü iki gün içinde özel paketlerle tüketiciye ulaştırdıklarını ifade eden Turanlı, üç aylık kahvaltılık ihtiyacını bir siparişle alanlar olduğuna dikkat çekiyor.
Her ürünü mutlaka kendi yöresinden gönderdiklerini vurgulayan Turanlı, “Yurtdışındaki gurbetçilerimizden de büyük talep var. Çok fazla memleket hasreti çekiyorlar ancak gümrük sıkıntısı nedeniyle yollayamıyoruz. Ama Türkiye’ye geldiklerinde yanlarında götürebilecekleri kadar alışveriş yapıyorlar” diyor.
Turanlı, en fazla siparişin İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa gibi büyük şehirlerden geldiğinin de altını çiziyor.
‘Satışlar yüzde 300 artar’
‘www.yoreselsiparis.com’la Gaziantep’in meşhur baklavası, biber salçası, Hatay’ın nar ekşisi, Kars’ın taze kaşarı ve bunun gibi 743 yöresel ürün bir tık’la müşterinin kapısına kadar gönderiliyor. Gaziantepli ‘yoreselsiparis.com’, ramazan ayında satışlarda yüzde 300’e yakın artış bekliyor.
Yaz mevsiminde azalan siparişlerin ramazan ayı ile yeniden canlanacağını belirten sitenin sahibi Hakan Sarıgöz, “Ramazanda baklava satışları inanılmaz artıyor. Haftada üç sipariş gelirken ramazanda günde beş baklava siparişi alıyoruz” diyor.

İstanbullu en çok salça satın alıyor
En çok siparişi İstanbul’dan aldıklarını belirten Hakan Sarıgöz, “Sonra İzmir, Ankara, Konya, Edirne geliyor. Yani en çok büyük şehirler memleketini özlüyor. İstanbullu en çok salça, kuru patlıcan siparişi veriyor” diyor. Geçen yıldan bu yıla işlerinin yüzde 40 arttığını ifade eden Sarıgöz, Antep peynirine de çok ilgi olduğunu hatta bir seferde 30 kilo peynir siparişi bile verildiğini söylüyor. Fiyatların 1.5 TL’den başladığını ve gıdada 3 kiloluk tepsi baklava ile 120 TL’ye kadar çıktığını kaydeden Sarıgöz, yöresel eşyada 2 bin 500 TL’ye kadar ürün sattıklarına dikkat çekiyor.
Ramazana özel gurme paketleri
Memleket özlemi çekenlerin artmasıyla yöresel sipariş sitelerine en son eklenen site de İstanbul’da ‘bizim oraların lezzeti başka olur’ diyerek kurulan ‘yoreseltatlarimiz.com’ oldu. Haziran ayında kurulan site, ramazan ayına üç adet gurme ramazan paketi ile hazırlandı. Sitenin kurucusu Galen Grup Ajans Başkanı Volkan Ertörer, şu anda sitede Ankara, Adapazarı, Antalya, Balıkesir, Burdur, Bursa, Çanakkale, Denizli, Edirne, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Gümüşhane, Hatay, Kahramanmaraş, Karabük, Kars, Kastamonu, Kayseri ve Tokat yöresine ait 300’ü aşkın özel ürün bulunduğunu söylüyor. Gurme paketlerinin fiyatları 90, 95 ve 155 TL.
Anadolu dönüşüme uydu, şehir içinde kalan fabrikalar yerini alışveriş merkezine bırakıyor
Gıda dışındaki ilk yatırımını Meysu meyve suyu fabrikasını alışveriş merkezine dönüştürerek yapan Gülsan, Meybuz markasının arazisinde de alışveriş merkezi inşa etme kararı aldı. Kayserili Gülsan’ın Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Güldüoğlu, gayrimenkule yaptıkları yatırımın 40 milyon liranın üzerine çıkacağını söyledi.
İSTANBUL’da yaşanan dönüşümle şehir içinde kalan fabrika ve sanayi bölgeleri hızla konut, ofis ve alışveriş merkezleri için yeni proje alanlarına dönüşürken, bu hareketten Anadolu da nasibini alıyor. Anadolu’da birçok tekstil ve gıda fabrikası son dönemde bu trende ayak uydurmaya başlarken, dönüşümün son örneğini reçel ve helva ürünlerinin yanı sıra Meysu meyve suları ile tanınan Kayserili Gülsan A.Ş. ortaya koyuyor. Gıda alanının dışında gayrimenkuldeki ilk yatırımını Meysu meyve suyu fabrikasını Meysu Outlet’e dönüştürerek yapan Gülsan, şimdi de bünyesindeki Meybuz’un arazisini dönüştürme hazırlığı içinde. Gülsan Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Güldüoğlu, “Gülsan A.Ş olarak 2003 yılında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan (ÖİB) satın aldığımız Meybuz’u organize sanayi bölgesine taşıyarak arazisini alışveriş merkezine dönüştürme kararı aldık” dedi.

İlkini Cumhurbaşkanı açtı
Gıda sektörünün dışında ilk kez gayrimenkul sektöründe yatırım gerçekleştirdiklerini söyleyen Bekir Güldüoğlu, şöyle konuştu: “Gayrimenkul farklı bir sektör. Nisan ayında adım attığımız bu sektörde de yolumuza devam ediyoruz. Temel hedefimiz Kayseri’de yer alan Türkiye’nin ilk meyvesuyu fabrikasını ve o bölgeye Meysu adını veren binayı yeniden Kayseri halkına hediye etmekti. Buradan hareketle fabrikayı yeniden inşa ederek 51 bin metrekare alan üzerine kurulu bir alışveriş merkezine dönüştürdük ve çok memnun olduk. 9 Nisan’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açılışın yaptığı Meysu Outlet, yaklaşık 1000 kişilik istihdam sağladı ve yıl sonuna kadar 8 milyondan fazla kişinin ziyaret etmesini bekliyoruz. Yıllık ciro beklentimiz ise 70 milyon TL üzerinde olacak.”
Kayseri ve çevre illerden gelen ziyaretçilerin yoğun talepleri doğrultusunda ikinci yatırım kararı aldıklarını belirten Güldüoğlu, şunları dile getirdi: “2003 yılında bünyemize kattığımız Meybuz’u da organize sanayi bölgesine taşıyarak arazisini alışveriş merkezine dönüştürme kararı aldık. Yaklaşık 11 bin metrekarelik Meybuz fabrikasının arazisi Meysu Outlet şemsiyesi altında yeni bölümlerle Kayseri ve yöre halkına hizmet verecek. Meybuz’un arazisindeki alışveriş merkeziyle gayrimenkul sektörüne yaptığımız yatırım tutarı 40 milyon liranın biraz üzerinde gerçekleşiyor.”
Entegre tesis olacak
Meybuz’un arazisinde gerçekleşecek alışveriş merkezinin Meysu Outlet’in ikinci bölümü olarak tasarlanacağını ve bu iki arazideki yatırımların entegre bir tesis olarak hizmet vereceğini ifade eden Güldüoğlu, “Yeni tesis, giyim ve gıda ile hizmet veren Meysu Outlet’in daha fazla ziyaretçi ile buluşmasını sağlayacak” dedi.
120 milyon dolar ciro
Gıda sektöründeki faaliyetleri hakkında da bilgi veren Bekir Güldüoğlu, şunları anlattı: “Meysu’nun yatırımları devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda Meysu Cola ile gazlı içecekte ve teneke kutu yatırımı yapmıştık. Bugün bu alana 3 milyon Euro pet şişe yatırımı gerçekleştirdik. Yılın ilk yarısında yüzde 30 büyüme yakaladık. Ciromuzun yıl sonunda 120 milyon dolar olmasını bekliyoruz.”
Tarihi tütün fabrikası alışveriş merkezi oluyor
ANADOLU’da dönüşen fabrikaların içinde tarihi değeri olanlar da bulunuyor. Bunun en son örneğini Osmanlı Reji İdaresi tarafından 1887 yılında kurulan Tarihi Samsun Tütün Fabrikası’nda gördük. Torunlar GYO ve Turkmall’un geçtiğimiz mayıs ayında açıkladığına göre, fabrika aslına uygun olarak restore edilecek ve Bulvar Samsun Alışveriş Merkezi’ne dönüşecek. 50 milyon Euro’luk Bulvar Samsun projesinde, tarihi fabrikanın binaları 45 mağazanın yer aldığı perakende merkezi, restoran, kafe, ofis ve kültür merkezine dönüşecek.Restorasyon çalışmalarının Mart 2012’de tamamlanması hedefleniyor.

Dönüşüm Levent’te başladı
Eski fabrikadan alışveriş merkezine yöneliş önce Levent’le başladı.
Philips televizyon fabrikasının yerine, Metrocity inşa edilirken, Tekfen ampul fabrikası Tekfen Tower oldu.
Eczacıbaşı ilaç fabrikasının yerine Kanyon inşa edildi.
Soyak’ın, Novartis’ten aldığı arazi rezidans projesi oluyor.
Bölgedeki dönüşüm şu anda Eria Partners-Pramerica’nın eski Renault Mais arazisine yaptığı ticari gayrimenkul ve rezidans, Özdilek’in eski Roche arazisi üzerine inşa ettiği otel, ofis ve alışveriş merkezi ve Zorlu Gayrimenkul’un eski Deva İlaç arazisi üzerine yaptığı Zorlu Ofis projeleriyle sürüyor.
Levent’te Turgut İlaç’ın Fako İlaç Fabrikası ’nın 20 dönümlük arazisine Yeşil GYO proje yapacak. Projenin çalışmaları sürüyor.
Levent’in yanı sıra İstanbul İkitelli’deki Edip İplik fabrikası da 212 Alışveriş Merkezi’ne dönüştürüldü.
Fabrika arazilerinde konut projeleri de devreye girdi
TEKSTİL sektöründe Colin’s ve Loft markaları ile bilinen Eroğlu, Vakko’nun eski fabrikasının arazisinde Platform Merter projesini gerçekleştiriyor.
Altınyıldız Fabrikası’nı Çerkezköy’e taşıdıktan sonra Yenibosna’daki arazinin bir bölümünü Star City A lışveriş Merkezi olarak değerlendiren Boyner Grubu, kalan 70 dönümlük arazide ise Fer Yapı ile birlikte İstWest’i inşa ediyor.
Mecidiyeköy’de Aşçıoğlu İnşaat’a ait Likör fabrikası da yanındaki Ali Sami Yen arazisinin projesiyle bir sinerj yaratacak ve arazide 3 kule yükselecek.
Gül Proje ve Toya Yapı da, 2005 yılında 9 milyon dolara Sabancı Holding’ten aldıkları eski İnsa İplik Fabrikası’nın bulunduğu arazide, 19 blok, 275 daire ve 50 mağazadan oluşan Avcılar Park projesine başladı.
Çaykur’un bir önceki yıla göre tüketiciler nezdindeki bilinirliği 7,6 oranında arttı.
Çaykur Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, The Nielsen Company’nin Türkiye genelinde gerçekleştirdiği, tüketicilerin belli bir ürün kategorisi için aklına gelen ilk markayı ortaya koydukları markalar araştırmasının sonuçlarına göre, bilinirlik konusunda Türkiye’de çay kategorisinde Çaykur’un, bir önceki yıla oranla bilinirliğinin yükseldiği belirtildi.
Avrupalıların ünlü askıda kahve uygulaması Türkiye’de KİM Marketler Zinciri tarafından Ramazan yardım kampanyasına uyarlandı.
‘İyilikte KİM’in payı var’ sloganıyla yola çıkan KİM Market, toplanan yardımları noter huzurunda Kimse Yok mu, İnsani Yardım Vakfı, Yardım Eli gibi derneklere ulaştıracak. Bu dernekler aracılığıyla da yardımlar dar gelirli ailelere ulaştırılacak. KİM, her 100 yardım paketinde 3 paket de kendisi katkıda bulunacak. Şirket Genel Müdürü Hamit Akçay, “Hedefimiz 10 bin yardım paketine aracılık etmek.” dedi.
Rast Grup, Ramazan ayında tüketimi artan hurmanın suyunu Türkiye piyasasına sundu.
Ar-Ge faaliyetlerinin ardından üretilen ürün, Hurmatat adı altında market raflarındaki yerini aldı. İçinde katkı maddesi bulunmayan Hurmatat, hurmanın tüm faydalarını ihtiva ediyor. Bünyesinde sakkaroz bulundurmayan ürün bütün tatlı gruplarında, çayda ve kahvede tatlandırıcı olarak kullanılabiliyor.
Adese Konya Bölgesi çalışanları, Bolu mağaza açılışları ve Ramazan ayı ön hazırlıklarının yorgunluğunu İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Müdürlüklerince hazırlanan Motivasyon Gecesinde attılar.
Adese Konya Bölgesi çalışanları, Bolu mağaza açılışları ve Ramazan ayı ön hazırlıklarının yorgunluğunu İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Müdürlükleri’nce hazırlanan Motivasyon Gecesi’nde attılar.

Geçtiğimiz ay Bolu’da üç mağaza birden açarak Ankara, Aksaray, Bolu, İstanbul, Karaman, Kocaeli, Konya, Mersin ve Sakarya olmak üzere Türkiye’nin dokuz şehrinde faaliyet göstererek, başarı grafiğini hızla yükselten Adese, çalışanlarına unutulmaz bir Motivasyon Gecesi düzenledi. Adese Konya Bölgesi çalışanlarının bir araya geldiği bu gecede katılımcılar, yoğun geçen iş günlerinin stresini atarak, farklı mağazalardaki arkadaşları ve yöneticileri ile birlikte gönüllerince eğlendiler.
İnsan kaynakları ve Kurumsal İletişim Müdürlükleri’nce hazırlanan ve Konya bölgedeki tüm Adese çalışanlarının katılım sağlaması amacı ile 2 gün gerçekleştirilen Motivasyon Gecesinde, mevcut yatırım operasyonları ve Ramazan günlerine yoğun bir şekilde hazırlanan çalışanlar, düzenlenen çeşitli etkinlikler ile yorgunluklarını attılar. Ayrıca, Adese’de 15 yıl ve üzerini dolduran personele değerli çalışmalarından dolayı plaket takdiminde bulunuldu.

“3491 ÇALIŞAN İLE YAZILAN BAŞARI HİKAYESİ”

Gecede, Adese Genel Müdürü Mustafa Özeskiciler, dünden bugüne Adese’nin büyümesini ve markalaşmasını gözler önüne seren bir konuşma gerçekleştirdi. Tüm çalışanlara gösterdikleri özverili çalışmalardan dolayı teşekkür eden Özeskiciler, “Sizin de bir parçası olduğunuz bu oluşum, Anadolu’ya kendi markasını kazandırmak, kazancını Türkiye’yle paylaşan bir marka sunmak için çalışıyor” dedi. Adese’nin bir başarı hikayesi yazdığını belirten Özeskiciler “3491 çalışanımızla, Türkiye perakende sektöründe önemli bir başarı hikâyesi inşa ediyoruz. Nitekim bu yılın ilk yarısında tüm perakende sektörü içerisinde dikkat çeken bir büyümeye imza attık. Bu başarı tüm Adese ailesinin ortak başarısıdır’’ dedi. Her ay 4,5 milyonun üzerinde ziyaretçinin Adese’yi tercih ettiğini belirten Özeskiciler, Anadolu merkezli olduğu halde ulusal zincirler içerisine giren ilk ve tek perakende şirketi olmanın gururunu, Adese ailesi olarak yaşadıklarını ifade etti. (MERHABA)

Memorial Hastaneleri’nin sahibi olan Aydın ailesinin büyük hissedar olduğu ucuzluk marketi konseptiyle hizmet veren perakende zinciri A101’in satış sürecinde sona doğru yaklaşılıyor.
A101’in taliplileri arasındaki TPG, Capital Group, Permira ve Mid Europa Partners yer alıyor. Şirket yetkililerinden aldığımız bilgiye göre sanıldığının aksine firmanın büyük bir yüzdesi değil maksimum yüzde 10’u satılacak. Yani Aydın ailesi büyük hissedar olmaya devam edecek. Uzmanlara göre A101’in satış bedeli Şok’un 600 milyon liralık satış bedelinden daha yüksek. Yani 800 milyon- 1 milyar lira arasında.
Kaynak | Sabah
Mopaş, geçtiğimiz günlerde hizmet halkasına 2 mağaza daha ekledi. Erenler ve Adatepe şubeleriyle birlikte Mopaş’ın toplam mağaza sayısı 82’ye ulaştı.
Mopaş Erenler Sakarya şubesi 650 metrekarelik alanda 3 kasa ve 22 çalışanla hizmete girdi. Adatepe Maltepe şubesi ise 830 metrekarelik alanda 4 kasa ve 28 çalışanla faaliyet gösteriyor. Erenler şubesi Sakarya ilindeki 3’üncü, Adatepe şubesi ise İstanbul’daki 41’inci mağaza.
Mopaş bugün İstanbul’da 41, Kocaeli’nde 18, Yalova‘da 2, Sakarya’da 3 ve Bursa’da 18 olmak üzere toplam 82 şubesiyle ve Pendik/Kurtköy’de 13 bin metrekarelik kapalı alan üzerine kurulu genel müdürlük&antrepo binaları ile hizmet veriyor.
Ramazan siparişlerini artıran Ortadoğu ülkeleri kuru meyve ve mamulleri ihracatını patlattı. En fazla satış Antep fıstığında yaşanırken ihracatta ise Lübnan yüzde 343, Suriye yüzde 217 ile artış rekoru kırdı.
Ramazan ayı dolayısıyla özellikle oruç tutan Müslüman ülkelerin kuru meyve ve mamulleri talebinde ciddi bir artış olunca bu, ihracat rakamlarına yansıdı. Ege Kuru Meyve ve Mamul İhracatçıları Birliği’nin verilerine göre Temmuz ayının ilk 3 haftası içinde yapılan satışlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 100’ün üzerinde artış gösterdi. Özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin ramazan ayı dolayısıyla yaklaşık 3 ay öncesinden sipariş vermeye başladıklarını dile getiren yetkililer, en büyük satışı Antep fıstığında yaptıklarını belirttiler. Verilen bilgiye göre geçen yılın Temmuz ayına göre bu yıl Antep fıstığında yüzde 100’lük artış gerçekleşirken, kuru incirde yüzde 34, badem ve cevizde yüzde 50’lik artış yaşandı.

Lübnan ve Suriye ihya etti
Ramazan dolayısıyla en yüksek ihracat Suriye ve Lübnan’a yapıldı. Lübnan’a yapılan ihracat yüzde 343 artarken, Suriye’ye yapılan ihracat artışı ise yüzde 217’leri gördü. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Elmas, “Ortadoğu ve Afrika ülkelerine yapılan kuru meyve ve mamulleri ihracatının yüzde 80’i ramazanda gönderiliyor. Artan ihracatta ilişkilerin sıcaklaşmasının da etkisi büyük” dedi.
Irak da talebi artırdı
Bu arada geçen yılın Temmuz ayına göre fıstık, kuru incir ve üzüm kategorilerinde ihracatta ABD’ye yüzde 35, Irak’a yüzde 41, İran’a yüzde 43, İsviçre’ye ise yüzde 65 oranında artış yaşandı. 2010 Ocak-Temmuz döneminde bu yılın aynı dönemine göre siparişini artıran ülkelerden biri Irak. Türkiye’den canlı hayvan alımını yüzde 32.5 artıran Irak, hububat, bakliyat talebini de yüzde 30.12 oranında artırdı.
Kaynak: Pınar Çelik / Sabah
Kim Marketler Zinciri, geçtiğimiz günlerde “Sizi KİM anlar” sloganı ile başlattığı kampanya ile işitme engellilerin kolay alışveriş yapabilmesi için çalışanlarına işaret dili öğretmişti. Projeyi sürüden Kim, şimdi de işitme engelli personel istihdamı için çalışmalara başladı.
Projenin ikinci ayağında işitme engelli personeller ile yapılan toplu mülakatta şirketin finans ve fiyat analiz servisinde görevlendirmek üzere işitme engelli personeller işbaşı yaptırıldı. Kim Gurup İnsan Kıymetleri ve Kalite Müdürü Ahmet Tamahkaroğlu tüm pozisyonlar için uyguladıkları toplu mülakat yönteminde bazen tercümana ihtiyaç duysa da görüşmenin büyük bir bölümünde işitme engelli personellerle işaret dili ile konuştu.

Engelli personellerin diğer çalışanlardan ayrıştırılmaması gerektiğine vurgu yapan Tamahkaroğlu, şunları söyledi: “Biz şirket olarak engelli personellere iş imkânı sağlamak istiyoruz. Bu arkadaşlarımız hayatlarının uzun bir döneminde çalışmak zorundalar. Bunun için bir yerden başlamaları gerekli. Onlara, durumlarına üzüldüğümüz için değil, gerçekten çalışacaklarına inandığımız için iş veriyoruz. Bu projeye iki ay önce Genel Müdürümüz Hamit Akçay öncülüğünde başlamıştık. İşitme engelli personel istihdamı için bugünü beklememizin özel bir önemi vardı. Öncelikle 55 şubemizin tamamı için özel logolar tasarladık. Sonrasında tüm çalışanlarımıza işaret dili ve projenin önemi hakkında özel eğitimler verdik. İş başı yapacak olan herhangi bir çalışan için en stresli dönem, işe başladığı ilk haftadır. Nedeni ise yeni insanların birbirlerine alışabilmesi olarak düşünülebilir. Bu stresi ortadan kaldırmanın yolu ise etkili, hızlı ve kolay iletişimdir. İşitme engelli personeli istihdam etmeden önce şirketimizdeki her düzeyde ve kademede çalışana işaret dilini öğrettik. Gerek fiziken gerekse ruhen hazır hissedeceğimiz zaman geldiğinde istihdam planımızı devreye aldık. İşe başlayacak olan işitme engelli personellerimizle tanışan çalışanlarımızın işaret dilini gayet iyi kavradıklarını ama işitme engelli personellerimizden öğrenecekleri çok şey olduğunu farkettik.”